ABD’nin New York kentindeki Manhattan’da bulunan Görsel Sanatlar Okulu, geçen hafta ‘ABD’deki en büyük belgesel sinema festivali’ olarak nitelendirilen bir etkinlik düzenledi.
Etkinliğin katılımcıları arasında Ukraynalı neo-Nazi Azov Taburu mensubu Dmitriy Kozatskiy de yer aldı.
Kozatskiy, etkinlikte yaptığı konuşma sırasında katılımcılardan biri tarafından protesto edildi. Kozatskiy’in konuşması sırasında göstericilerden birinin ‘Hey, bir sorum var’ dediği ve “Neden buradaki herkesin Bay Kozatskiy’in açık bir neo-Nazi olduğunu öğrenmesine izin vermiyorsunuz?” tabirlerini kullandığı görüldü.
So I was just kicked out by @DOCNYCfest for pointing out their “special guest speaker” Dymtro Kozatsky is a Neo-Nazi in the openly Nazi Azov Regiment who participated in the attacks on Donbass civilians. DocNYC tried to hide his affiliations, why? pic.twitter.com/INgzFaLUMa
— Kayla (@kaylapop_) November 14, 2022
Söz konusu protestocunun Kayla Popuchet isminde, New York’ta yaşayan bir öğrenci olduğu Halk Demokrasisi Hareketi’nin organizatörleri ortasında yer aldığı öğrenildi.
Popuchet, Kozatskiy’in ‘Hitler ve gamalı haç fotoğraflarıyla fotoğraflar paylaştığını’ belirterek, “Donbass’ta çocukların öldürülmesinde parmağı var” dedi.
‘Biz bir neo-Nazi’yi kutluyoruz’
Popuchet’in “30’larda Almanların yaptığı gibi propaganda yapıyoruz” ve “O bir neo-Nazi ve biz bir neo-Nazi’yi kutluyoruz” dediği fark edildi.
Öte yandan Sputnik’e röportaj veren Popuchet, tavır almak zorunda hissettiğini, çünkü ‘en azından birinin New York halkını Kozatskiy’in gerçekte kim olduğu ve Rusya ve Ukrayna hakkındaki anlatıyı kimin kontrol ettiği konusunda bilinçlendirmeye çalışmasının önemli olduğunu’ belirtti.
‘Naziler ve müttefikleri bize hangi tarafı tutmamız gerektiğini söylüyor’
“Gerçekte bize hangi tarafı tutmamız gerektiğini Naziler ve müttefikleri söylüyor” diyen Popuchet, bu mevzuda konuştuğu için iki kişi tarafından şiddete maruz kaldığını da kelamlarına ekledi.
Öğrenci, “Kalabalık bana ‘lanet kaltak’ ve ‘Kremlin zırvası’ derken, birileri beni tuttu ve dışarı atmaya çalıştı ama nihayetinde onların anlatılarına meydan okumanın hala önemli olduğunu düşünüyorum. Muhtemelen herkesi ikna edemedim ama belki birkaç kişi Batı’daki anlatı hakkında sorular sormaya başlamıştır” diye konuştu.
