Haber

Tunceli’de Kılıçdaroğlu heyecanı

“Ambarı temizlesem buğday verirlerdi, temizlemezsem arpa ekmeği verirlerdi. Evimizde hep arpa ekmeği olurdu. Kemal, çantasında hep buğday ekmeği getirirdi.

Tunceli’nin Nazımiye ilçesinde yaşayan 82 yaşındaki Cafer Toprak ve ilkokul arkadaşı Kemal, ekmeğin bile buğday ve arpa olarak sınıflandırıldığı 1950’leri bu sözlerle anlatıyor. Elinde baston, başında şapkayla günün büyük bir bölümünü kahvehanede geçiren Cafer Toprak, Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilkokul arkadaşı.


DW Türkçe’den Felat Bozarslan ve Kılıçdaroğlu’nun ilkokul arkadaşı Cafer ToprakFotoğraf: Felat Bozarslan/DW

İlkokula kendi köyünde okul olmadığı için Kılıçdaroğlu’nun doğduğu Ballıca köyünde başlayan Toprak, eğitimine devam edemese de okul arkadaşını bir türlü unutamadı. 15 yaşında okula başlayan Toprak, sınıf arkadaşı Kemal’in kendisine gösterdiği yakınlığı duygusal olarak şöyle ifade ediyor:

“Çok dürüsttü. Bizden küçüktü ama çok zekiydi. O kadar güzel bir boyu ve gözlerinin rengi çok güzeldi. Dürüst, kibar, mert bir insandı. Bir tek ekmek bile yer, bizimle paylaşırdı hep.”

Kılıçdaroğlu’nun doğduğu ev hala ayakta.

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 17 Aralık 1948’de Tunceli’nin Nazımiye İlçesi’ne bağlı Ballıca Köyü’nde doğdu. Tapu memuru Kamer Bey ile Yemuş Hanım’ın yedi çocuğundan biri olan Kılıçdaroğlu da ilkokulu bu köyde okumuştur. Babasının tayini nedeniyle hep başka şehirlerde yaşayan Kılıçdaroğlu, bir daha dönmese de doğduğu köyü hiç unutmadı. Patika patikalardan meşakkatli bir yolculukla ulaşılabilen köyde Kılıçdaroğlu’nun doğduğu taş ev hala ayakta. 1990’lı yıllardaki çatışmalar nedeniyle boşaltılan 65 hanelik köyde şu anda dağınık halde yaşayan 9 aile var. Kılıçdaroğlu’nun çocukluk arkadaşları ve halen köyde yaşayan tanıdıkları onu sakin, saygılı ve yardımsever biri olarak hatırlıyor.


Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ballıca köyünde doğduğu evFotoğraf: Felat Bozarslan/DW

Mehmet Kütük, Kılıçdaroğlu’nun çocukluğunu hatırlatarak, “Çok uslu bir çocuktu. İnsanlara yakın biriydi. Herkese yardım ederdi.” Kütük, çocukluk arkadaşının adaylığını “Kanatlarım olsa uçardım. Adam halkçı. İnsanı komşusunu seven bir insan. Kötülüğünü bugüne kadar görmedik” sözleriyle destekliyor.

45 yıldır Almanya’da yaşayan Kemal Uzundağ, yılın belli başlı zamanlarını Ballıca Köyü’nde geçiriyor. Kılıçdaroğlu’nun çocukluğunu da anlatıyor, “Sakin, uslu ve yardımsever bir çocuktu”. Kılıçdaroğlu’nun diğer çocuklarla arasının iyi olduğunu söyleyen Uzundağ, “Sakin bir çocuktu. İyi bir çocuktu, yardımseverdi. Arkadaşları ve çocukları ile arası iyiydi. Genelde sakindi, kenarda durur, küsmezdi. kimsenin işine karışma.”

Hemşerilerinden Kılıçdaroğlu’na koşulsuz destek

İktidar değişikliği isteyen birçok kişinin desteklediği Kılıçdaroğlu’nun adaylığı memleketinde heyecan yarattı. Türkiye’nin doğusundaki 84 bin nüfuslu Tunceli, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlere cumhurbaşkanı adayı göstererek hazırlanıyor. Türkiye’nin diğer bölgelerinde olduğu gibi Munzur Çayı’nın ikiye böldüğü kentte seçim sonuçları merakla bekleniyor. 15 Kasım 1937’de idam edilen Alevi-Kürt cumhurbaşkanı Seyid Rıza’nın şehrin ortasındaki heykeli herkesin uğrak yeri. Heykelin etrafında oturan yaşlıların, kafeteryada oturan gençlerin ve sokakta yürüyen herkesin tek gündemi seçimlerdir. Sokaktakilerin siyasi partilere bakışı Yeşil Sol Parti ve CHP ekseninde farklılaşsa da Kılıçdaroğlu’na koşulsuz takviye veriyor.

Tunceli’nin en işlek caddesine kurduğu seyyar tezgahta dağlardan topladığı otları satan 22 yaşındaki Yağmur Keskin, 2023 seçimlerinde ikinci kez oy kullanacak.


Yağmur Keskin önce ekonominin düzelmesini istiyorFotoğraf: Felat Bozarslan/DW

Kılıçdaroğlu’nun seçilmesinin Türkiye’de değişim getireceğine inanan Keskin, mevcut hükümetin devam etmesi durumunda her şeyin daha da kötüye gitmesinden endişe ediyor. “Bir şeylerin iyi yönde değişmesini istiyorum” diyen Keskin’e göre, önce ülke ekonomisinin düzelmesi gerekiyor:

“Ekonomiyi düzeltmek için başka bir şey istemiyorum. Ve gençler için çok fazla iş fırsatı olsun. Yani bir şey için biraz daha çaba harcarsak, paramızı alırız.”

Tunceli’de seçmen tercihi

Tunceli, Cumhuriyet tarihi boyunca sağ partilere, son seçimlerde AKP’ye oy vermemiş bir şehir. Geçmişten bu yana sol siyasetin güçlü olduğu kentte bunun en değerli nedeni, başta Tunceli olmak üzere Alevi toplumunun iktidara gelen sağ partiler tarafından ötekileştirilmesi olarak açıklanıyor. Yıllardır süregelen bu ötekileştirmenin son bulması için Kılıçdaroğlu’nun adaylığına büyük umutlar bağlanmaktadır.


Nazimiye ilçesinde de Kılıçdaroğlu afişleri dikkat çekiyor.Fotoğraf: Felat Bozarslan/DW

Kendi işini yapan iki çocuk annesi Filiz Karataş, Alevilerin bu ülkenin aydınlık yüzü olduğunu ve Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’ye umut olacağını söylüyor. Sağcı iktidarların uzun yıllardır Alevileri ayrıştırma politikası izlediğini belirten Karataş’a göre AKP sırf bu nedenle de olsa buradan oy alamayacak:

“İktidar bu yanlıştan asla geri dönmeyecek. Siyasetini hep bu yöne götürmeye çalıştı. Dolayısıyla Kılıçdaroğlu’nun adaylığı bizim için çok değerli.”

Bir milletvekilinin kaldığı Tunceli’de iki kadın aday yarışıyor.

2018 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Tunceli’de CHP adayı Muharrem İnce yüzde 58 oy alırken, Erdoğan’ın oyu yüzde 18’de kaldı. 84 bin nüfuslu ve 65 bin seçmen bulunan kentte 2018 genel seçimlerinde HDP yüzde 51, CHP yüzde 26 oyla milletvekili seçmişti. Ancak bu seçimde nüfusun azalması nedeniyle milletvekili sayısı ikiden bire düşürüldü. AKP ve MHP gibi partiler aday olsa bile Tunceli’de 2023 seçimleri Yeşil Sol Parti ve CHP’nin iki kadın adayı arasında yapılacak.

CHP’nin adayı, 20 yaşındaki gazeteci

CHP’nin adayı, kentte kadınların çıkardığı Emek Gazetesi’nin sahibi 20 yaşındaki gazeteci Hüsniye Karakoyun.


CHP adayı Hüsniye Karakoyun, Tunceli’de seçim kampanyası sırasında Fotoğraf: Felat Bozarslan/DW

15 Mayıs’ta Türkiye’deki kasvetli havanın dağılacağına inandığını söyleyen Karakoyun, Kılıçdaroğlu’nun memleketinden CHP milletvekili gelmesi gerektiğini düşünüyor. Tek milletvekili olmanın ayrı bir anlamı olduğuna değinen Karakoyun, 20 yıldır gazeteci olduğu için sorunları çok iyi bildiğini ve tahlil için meclise gitmek istediğini söylüyor:

“Büyük bir göçle karşı karşıyayız. Göçün nedenlerinden biri de işsizlik. Bu işsizliği ortadan kaldırma noktasında engelliler, kadınlar, gençler ve dezavantajlı gruplara yönelik projelerimiz olacak.”

YSP adayının ‘Demokratik Cumhuriyet’ vurgusu

Tunceli’nin tek milletvekilliği için bir diğer güçlü adayı ise Yeşil Sol Parti’den Ayten Kordu.


Yeşil Sol Parti adayı Ayten Kordu, Tunceli’de yoğun bir seçim kampanyası yürütüyorFotoğraf: Felat Bozarslan/DW

2015 yılında Tunceli Belediyesi Kadın Siyaset Merkezi’nde görev yapan Kordu, o dönem HDP’li olan belediyeye kayyum atanması üzerine görevinden alındı. 2015 yılından bu yana sivil toplum alanında çalışmalar yürüten Kordu, bu sefer de TBMM’de Tunceli’yi temsil etmek istiyor. Emek ve Özgürlük İttifakı olarak mecliste en yüksek temsiliyete sahip olmak istediklerini ifade eden Kordu, cumhuriyetin demokratikleşmesi gerektiğine inandıklarını ve bunun için çaba göstereceklerini belirtiyor:

“Biz buna demokratik cumhuriyet, demokratik ulus diyoruz. Bu aslında bizim inşa sürecimizdir. Kadınlar olarak inşa sürecinde öncü olacağız. Parlamenter sistem yeniden inşa edildiğinde Türkiye’de bu demokrasi sürecinin hem takipçisi hem de geliştiricisi olacağız. biz oradayken en güçlü yol.”

Maçoğlu kimi destekliyor?

Tunceli, Türkiye’de Komünist Parti belediyesi tarafından yönetilen tek şehirdir. 2019 yerel seçimlerinde HDP ve CHP’ye karşı Sosyalist Meclisler Federasyonu’ndan aday olarak seçilen Fatih Mehmet Maçoğlu, yüzde 32’den fazla oyla belediye başkanı seçildi. HDP adayına karşı seçimi kazanan Maçoğlu ve Sosyalist Meclisler Federasyonu bu seçimde Yeşil Sol Parti’yi destekliyor. Maçoğlu, 2019’da rekabet halinde olduğu siyasi hareketle şu anda aynı ittifak içinde olmasını farklı bir perspektiften değerlendiriyor:

“Sosyalistlerin yarışamadığı yerde CHP yarışıyor. CHP yarışsın. AKP yarışsın. AKP de yarışmıyor. Neden yarışsın? Devrimciler, demokratlar, ilericiler burada yarışsın. Ne Komünist Parti’ye karşı, ne de Komünist Parti’ye karşı.” TİP’e de, HDP’ye de, EMEP’e de” “Devrimcilere karşı yarış yok, ESP’ye karşı. Aksine omuz veriyorlar. Burası Dersim. Dersim’e beş sosyalist girse beş sosyalist yarışır. “


Tunceli’de bir kafede Yeşil Sol Parti ve EMEP bayraklarıFotoğraf: Felat Bozarslan/DW

Tunceli’de gençler ne düşünüyor?

Eğitim seviyesinin oldukça yüksek olduğu Tunceli, işsizlik nedeniyle büyük şehirlere yoğun göç vermektedir. Tunceli halkı yıllardır Alevi ve Kürt kimliğinden dolayı ötekileştirildiğini düşünüyor. Bu duruma verilen tepki, gençlerin kullandığı sembollere de yansıdı.

O gençlerden Oktay’ın şakağında Hz. Ali’nin kılıcı Zülfikar’ın Alevilerin en değerli sembollerinden biri olan dövmesi var. Cep tezgâhında ot satarak geçimini sağlayan 28 yaşındaki Oktay, milletvekilliği seçiminde CHP’nin adayına oy vereceğini söylüyor. CHP’nin Meclis’te söz sahibi olması gerektiğini söyleyen Oktay, Kılıçdaroğlu’nun artık herkesin umudu haline geldiğini ve partisinin de desteklenmesi gerektiğini düşünüyor.


Oktay, seçimde CHP’ye oy vereceğini söylediFoto: Felat Bozarslan/DW

Laik yaşam tarzıyla Doğu şehirlerinden ayrılan kentte seçimler, bu koşullarda yaşam mücadelesi veren gençler için yeni bir umut oluyor. Zonguldak’ta üniversite eğitimine devam eden Didem Kalkan, insanların fikirlerini korkusuzca dile getirebilmesi için Kılıçdaroğlu’na oy vereceğini söylüyor. Ülkenin 20 yıldır çok kötü bir hükümet tarafından yönetildiğini söyleyen Kalkan, Kılıçdaroğlu’nun herkese eşit davranacağına inanıyor:

“Kimseyi mezhebine, ırkına göre yargılamayacağını düşünüyorum. Şu an öğrenciyim. İleride iş bulamamaktan endişe ediyorum. Herkes iyilik bekliyor. Sanırım Kılıçdaroğlu döneminde herkes hak ettiği yerde olacak, o yüzden umutluyum.”

İşsizlik ve göç en değerli problemler

Tunceli’nin en önemli sorunlarından biri işsizlik. İşsizlik ikinci en önemli sorun, göç. Çoğunluğu üniversite okumak ve daha iyi yaşam koşullarında yaşamak isteyen Tuncelili gençler genellikle büyük şehirlere veya Avrupa’ya göç ediyor. Sanayinin ve üretimin yok denecek kadar az olduğu kentte yaşayan gençlerin istihdam olanakları çok kısıtlı. Ancak şehirde ekonomik kriz ve hayat pahalılığı çok konuşulsa da koşulsuz destek verdikleri Kılıçdaroğlu’ndan tek beklentileri adalet ve eşitliktir.

Mani olmadan DW Türkçe’ye nasıl ulaşabilirim?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu